Avrupa Milletleri Federal Birliği
Dil seçiniz
  • EN
  • DE
  • DK
  • FR
  • HU
  • RU
  • TR

FUEN, Avrupa'nın Geleceği konferansında azınlıkların taleplerini sundu.

Avrupa'nın geleceği adlı konferans Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyonunun müşterek bir projesi olup, kadın ve erkek vatandaşların buna kulak vererek,geleceğin Avrupası'nın dizaynına katılımını sağlamaktır. Avrupa'nın kurumları avrupalıları dinlemek ve de konferansın önerilerine uymakla yükümlüdürler.

Bu amaç doğrultusunda olmak üzere, bir kaç dijital platform ve de Avrupa'nın karşılaştığı sorunlar ve öncelikleri hakkındaki etkinlikler insanlara fikirlerini bildirmek ve müşterek geleceğimizi inşa etmeye katkıda bulunmalarına olanak sağlayacaktır. Konferansın 2022 İlkbahar mevsimine kadar nihai sonuçlara ulaşacağı ve Avrupa'nın geleceğine matuf yönergeleri belirleyeceği beklenmektedir.

Avrupa ulusları Federal birliği (FUEN) bunu, yerli ulusal azınlıkların ve dil topluluklarının korunması ilişkin taleplerin avrupai konteks içinde pekiştirmek için bulunmaz bir fırsat olarak görmektedir. Ulusal ve dilsel azınlıkların Avrupa'nın Geleceği adlı konferansa katılımını teşvik ve çıkarlarını temsil etmek için FUEN 2022 Mart ayında Romanya'nın Siebenbürgen kentinde ve Alman-Danimarka Sınır Bölgesinde olmak üzere iki ayrı konferans gerçekleştirecektir:

  • İlk Konferans 11.Mart tarihinde, Romanya'nın Siebenbürgen bölgesindeki Targu Mureş'te gerçekleşecektir. Konferansın teması ''Avrupa birliği'nde Kültürel ve Dilsel Kimlik – Ulusal Azınlık Toplulukları Zaviyesinden Avrupa'nın Geleceği İçin Öneriler'' teşkil edecektir.
  • Konferanslar dizimizin ikinci bölümü ise 28.Mart tarihinde, Almanya'nın Flensburg şehrinde ''Avrupa'nın Kültürel ve Dilsel Çeşitliliği – Modeller ve Karşılaşılan Sorunlar'' başlığı altında olacaktır. Anılan konferansın ağırlık noktasını Alman-Danimarka Azınlık Modelinin AB'deki Önemi (Şilezvig Modeli) ve diğer avrupai içerikler oluşturacaktır.

Farklı toplulukların talep ve isteklerini daha iyi bir anlamayı teminen FUEN etkinlik öncesinde tüm Avrupa'daki azınlık mensuplarından fikirlerini kısa metrajlı ifade formatında vermelerini rica etmiştir. Avrupa Birliği'nden beklentiniz nedir ? Gelecek kuşağın Avrupa Azınlık politikası nasıl bir
görüntü arzetmelidir ?
FUEN, işin öncesinde azınlıkların korunması alanındaki diğer bir çok organizasyonu da işin içine müdahil etmiştir. Avrupa'yı azınlıklar için daha iyi bir mahal yapabilmeyi teminen hangi değişikliklerin gerekli olduğuna dair tüm somut fikirleri komisyonun resmi platformuna yüklemiş bulunuyoruz (ve biz bunu devamlı olarak ikmal edeceğiz).

ÖNEMLİ: Bu platformda katılımcıların en çoğunun beğenisini kazanan fikirler siyasi yönden de dikkate alınacaktır. PLATFORMDA lütfen kendinizi KAYDEDİNİZ ve daha iyi bir AVRUPA için fikirlerimizi DESTEKLEYİNİZ.

AB-Platformu'nda aşağıda kaydedilen bilgileri daha şimdiden bulabilirsiniz:

1. Yerli ulusal ve dilsel azınlık mensupları lehine olan AB-Siyasi Çerçeve Şartları

Avrupa Birliği bugün için hukuk devletinin ve de temel hakların muhafaza edilmesinde en önemli uluslararası garantörlerden biridir. Kuruluş anlaşmaları içinde azınlıkların korunması perçinleştirilmiş ve kültürel ve de dilsel çeşitlilik tanınmıştır. Kurumun dış politika eylemleri içinde önde gelen önceliklerinden biri arasında tüm dünyadaki azınlık haklarının savunulması yer almaktadır. Ancak birliğin yerli ulusal ve dilsel azınlıklarının temel hakları ve bizzat yaşayan muhafızları olduğu kültürel mirasının korunmasına ilişkin tutarlı bir politikadan hala yoksundur.

Bu nedenle AB, ya anlaşmaların halen mevcut hükümleri çerçevesinde veya Avrupa'nın geleceği konferansının ardı sıra yapılacak bir anlaşma değişikliği vesilesiyle kapsama alınacak yeni spesifik düzenlemelerle yerli ulusal ve de dilsel azınlık mensuplarının menfaatine uygun siyasi bir çerçeve hazırlamalıdır.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

2. Yerli ulusal ve dilsel azınlıkların durumuna ait izlenmenin AB'nin Hukuk Devleti Gözetleme mekanizması kapsamına dahil edilmesi.

Avrupa Birliği temel değerlerini teşvik ve savunmak için, hukuk devletini muhafaza ve koruma doğrultusunda üye devletleri desteklemek gayesiyle inşa edilen bir enstrüman anlamındaki hukuk devleti mekanizmasının da dahil olduğu geniş bir alana inhisar eden enstrümanlar dizisine sahiptir.

Avrupa Birliği Anlaşmasının 2.maddesinde, anılan birliğin insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukuk devleti ve de insan haklarının muhafazası ile, azınlık mensubu kişilerin hakları da dahil olmak üzere, bu değerlere saygı üzerine kurulduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, Avrupa birliği üye devletlerde bu hakların gözetimini yerine getirmemektedir.

Bu nedenle Avrupa Birliği yerli ulusal ve dilsel azınlıkların durumunu tamamen hukuk devleti gözetim mekanizması kapsamına dahil etmek zorundadır.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

3. Kopenhag kriterlerinin tüm üye devletleri devamlı şekilde yükümlü kıldığı yerli ulusal ve dilsel azınlıkların korunması.

Avrupa Konseyi tarafından 1993 Haziran ayında kabullenilen Kopenhag Kriterleri, Avrupa Birliği'ne katılım için başvuran her ülkenin yerine getirmek zorunda olduğu, içinde azınlık haklarının korunması da yer alan temel kriterleri ihtiva eder.


Bu kriterlerin önemi yerli ulusal ve dilsel azınlıkların katılım sürecinde söz konusu olması halinde tanınmaları esasen zaruri olmasına rağmen, bugün bir zaafiyet göstermektedir. Bunun nedeni AB'nin gerçek inanırlığındaki kaybıdır. Zira, demkrasi ve hukuk devleti gibi diğer siyasi kriterlerde böyle AB-Gözetim sistemi mevcut iken, azınlıkların korunması konusu mevcut üye ülkeler tarafından kontrol edilmemektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği bu alandaki çifte standart uygulamasına ivedilikle son vererek, tüm Kopenhag Kriterlerine riayet etmenin bütün üye ülkeler tarafından mütemadi bir sorumluluk olarak yerine getirildiği anlaşmalar kapsamına geçirmeli ve de sürekli gözetim altında tutulmalıdır.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

4. Ulusal ve dilsel azınlık mensupları haklarının korunmasına ilişkin AB-Asgari standartlarının müşterek bir çerçeveye alınması.

Azınlıkların korunması AB'nin kuruluş anlaşmalarında perçinlenmiş olmasına ve kültürel ve dilsel çeşitliliğin öneminin tanınmış olmasına rağmen, birliğin yerli ulusal azınlıkların temel haklarının korunmasına dair tutarlı bir politikası hala mevcut değildir.

Avrupa Komisyonu bu nedenle, ulusal ve dilsel azınlık mensuplarının haklarının korunması için, yasal bir çerçeveye kazınarak işlenmiş, tüm AB içinde demokrasi, hukuk devleti ve temel hakları sağlayan AB-Asgari Standartlarına ilişkin müşterek bir çerçeve hazırlamalıdır. Avrupa Komisyonu bunu sağlamak suretiyle,,Avrupa Parlamentosu'nun bu cihetteki taleplerini yerine getirmiş olacaktır.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

5. Tehlikeye maruz kalan bölgesel ve azınlık dillerinin korunmasının bir Dil Çeşitliliği Avrupa Merkezi'nin tesis edilmesi suretiyle korunması.

UNESCO-ATLASI uyarınca dünyada, AB-üye devletlerine mensup 186 dil tehlikeye veya kaybolup gitme tehdidine maruz kalmış olup, diğer başka üç dil de yok olmuş olarak kayda geçmiştir. Dilsel ve kültürel çeşitliliğin korunması anlaşmalarda bir yükümlülük olarak kayda geçmiş olsa bile,AB kaybolmaya yüz tutmuş veya şiddetli derecede tehlikeye maruz kalmış olan bölgesel ve azınlık dillerinin korunmasına dair hiç bir stratejiye, eylem planına, bir politikaya ve makul bir finansman kaynağına sahip değildir.

Avrupa Birliği dil çeşitliliği için teknik bir kapasiteye haiz, önerileri AB-üye devletleri ile AB-Kurumlarına ifade edebilen ve bölgesel ve azınlık dilleri için spesifik kaynaklar yaratabilen bir Avrupa Merkezini tesis etmek zorundadır. İşte bu, Avrupa Parlamentosu ile AB'nin başarılı bir Avrupa Halk Girişimiyle çoktan gerçekleştirmiş olduğu taleple uyumlu şekilde örtüşecektir.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

6. AB vatandaşlarının görsel-işitsel içeriklere kısıntısız ve sınırlar ötesi erişimle kültürel çeşitlilik ve azınlık haklarını teşvik.

Medya içeriklerine engelsizce sınırlar ötesi bir erişim AB vatandaşlarının ilgisi dahilindedir. Bu alandaki güncel durum ise temel itibariyle ve cidden AB Temel prensiplerine uymamaktadır. Haksız bir coğrafi nedenle yapılan içerik kısıtlamaları (Geoblocking) bu nedenle AB içinde yasaklanmalıdır. Bu durum, ulusal ve dilsel azınlık mensupları ve komşu ülkelerde de kullanılan dili konuşanlar için çok önemlidir. Bu azınlıklar ekseriyetle kendi medya hizmetlerini tesis edemeyecek kadar küçük olduklarından, aynı dili konuşan komşu ülkelerin medya organlarına erişim onlar için hayati önem arzetmektedir.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

7. Yasal mevzuatla azınlıkların korunması, mevcut olan en iyi pratik uygulama modellerinin teşvik edilmesi ve haklarının kısıtlanmasına yönelik girişimlerin yasaklanması.

Avrupa Birliği diğer değerlerin yanı sıra azınlıkların temel haklarına saygı değeri üzerine inşa edilmiş olmasına rağmen, yerli ulusal ve dilsel azınlıkların ve kültürel miraslarının korunmasına ilişkin tutarlı bir politikaya hala sahip değildir.

Avrupa Komisyonu, anlaşmaların bu durumu uygun gördüğü alanlarda ulusal ve dilse azınlıkların korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapmalı veya bunları mevcut düzenlemelere dahil etmelidir.

Üye devletlere önerilerde bulunmak veya yerli ve dilsel azınlık haklarının korunması alanında başarılı olmuş uygulamaların teatisini teşvik eden ve Avrupa'nin kültürel çeşitliliğine yaptıkları katkıları desteklemek için diğer alanlarda da koordinasyonun açık metodlarından mümkün olduğunca istifade etmelidir. AB bu azınlıkları, haklarının ve özgürlüklerinin kısıtlanması, kendi dillerinde ders verilmesi de dahil olmak üzere, kendilerini kendi dilleriyle ifade etmesi ve kamusal yaşamda resmen kullanmalarının kısıtlanması doğrultusundaki tüm uğraşlara karşı da savunmalıdır.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

8. Yerli ulusal ve dilsel azınlıkların AB ve Avrupa Konseyi arasındaki güçlü işbirliği ile korunması.

Uluslararası organizasyonların avrupai savaş sonrası mimarisinin dizaynında görülen ''Yetkilerin Savaş sonrası Dağılımına'' göre Avrupa Konseyi insan ve azınlık haklarıyla ilgilenen bir örgüt olarak temayüz ederken, Avrupa Topluluğu/Avrupa birliği ise ekonomik uyumla meşgul olan bir kurum olmuştur. Böylece Avrupa'daki ulusal ve dilsel azınlıkların hakları alanındaki en önemli enstrümanlar Avrupa Konseyi'nin yetkileri altında inkişaf etmiştir: Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Anlaşması ve Bölgesel veya Azınlık Dilleri Şartnamesi.

AB'nin daha sonra ''Daima Daha da Daralan'' bir siyasi birliğe dönüşmesi ile durum buna uygun olarak öylesine değişmek zorunda kaldı ki; AB kendi sınırları içindeki Avrupa Konseyi görevlerini üzerine aldı ve AB- Hukuk Devleti Gözetimi içersine dahil oldu. AB ile Avrupa Konseyi arasındaki
normlar ve haklar alanındaki iyi bir işbirliği, bu hakları AB ve ona üye olan devletler içinde derinleştirmek ve perçinlemek ve de kullanım alanını genişletmek potansiyeline sahiptir.

LÜTFEN ŞU FİKRİ AB-PLATFORMU'NDA DESTEKLEYİNİZ !

 

Basın bildirileri